8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Google arama motoruna “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” yazınca, artık o kadar çok aratılmış ki, ilk sırada bir sonraki kelime olarak “sözleri” kelimesini yazacağımızı tahmin ediyor. Özellikle 8 mart günü Google arama trendlerine bakarsanız ilk sıralarda bu cümleyi görürsünüz. 8 mart günü herkes aynı eylemleri yapıyor. Google arama motoruna “8 Mart Dünya Kadınlar Günü Sözleri” cümlesini aratıyor. Açılan sayfalarda süslü bir söz bulup tüm sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Son dakika da online çiçek satan sayfalardan sevdiklerimize çiçek yolladığımız zaman kimse bize paylaşım yapmadın, hediye almadın demez. Bugünün tek amacı bu zaten!
8 Mart Dünya Kadınlar Gününün ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını bilmeden herkesin yaptığını yapmanın ne anlamı var?
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nasıl ortaya çıktı?
8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York kentinde tekstil atölyesinde çalışan kadın işçilerin uzun çalışma saatleri karşılığında düşük ücretler alması ve insanlık dışı koşulları protesto ederken 129 kadın işçi can verdi. Bu olaydan 52 yıl sonra Kopenhag kentinde alınan kararla 8 mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanılmaya başlandı. Ardından 1977 yılında UNESCO tarafından 8 mart Dünya Kadınlar Günü ilan eder ve dünyanın her yerinde kutlanmaya başladı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir?
8 Mart sadece sözler paylaşmak, hediye almak veya kadınları anmak değildir. 8 Martta kadın hakları, kadın-erkek eşitsizliği ve kadına şiddet gibi konular gündeme gelmelidir. Bugün konuşulmayacaksa ne zaman konuşulacak bu konular? Kadınlarımıza değer veriyorsak yine hediye alalım, güzel söz söyleyip ama sadece bunları yapmayalım. Onların her şeyden önce haklarını almaya, eşitliğe ihtiyacı olduğunu bilelim. Bu konulara çözüm üretelim dile getirelim.
Peki, geçmişten bugüne Türkiye’de kadına hak ettiği değer veriliyor mu?
Tarihimize baktığımız da örnek alabileceğimiz birisi var. O ki modern ülkeler diyeceğimiz Fransa’dan, İtalya’dan 11; İsviçre’den 37 yıl önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verdi. O ki milletler arası ilk Kadın Kongresini toplayan kişi. O kişi Mustafa Kemal Atatürk.
Günümüzde bile kadınları değersiz görenler var. O günleri düşündüğümüzde bu kararın ne kadar zor alınabileceğini, ne kadar kişinin karşı çıkanın olacağını tahmin bile edemiyorum.
Atatürk bütün zorluklara rağmen o günün şartlarında başarmış. Peki, bizler şu an ne durumdayız?
Kadın-erkek eşitliği de bakılacak ilk yerlerden biri istihdam durumudur. Kadın istihdam oranımız sadece yüzde 35,2 ile Avrupa Birliği ülkelerine göre sonuncu sıradayız. Bize en yakın bile yüzde 10 daha fazla istihdam oranına sahip olan Kuzey Makedonya bu konuda ne kadar geride olduğumuz gözler önünde.
Kadın-erkek istihdam farkına bakıldığında ise Türkiye yüzde 41 ile ilk sırada. Bize en yakın ülke olan Malta’nın neredeyse iki katı durumdayız. Atatürk’ün devrim yaratarak aldığı, tüm dünyaya örnek olduğu kararlardan günümüze geldiğimizde daha iyi durumda olmalıydık. OLMALIYIZ!
… Bir toplum, cinsinden yalnız birinin asrî gerekleri elde etmesiyle yetinirse o toplum yarıdan fazla zaaf içinde kalır. Bir millet gelişmek etmek isterse bilhassa bu noktayı esas olarak kabul etmek mecburiyetindedir… Bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın elde etmeleri lâzımdır…
Atatürk’ün bu sözünde dediği gibi eğer bizler ilim ve fende gelişeceksek hem kadınımızla hem de erkeğimizle beraber gelişeceğiz. Bir taraf eksik olursa tek kanatsız kuştan farkımız olmaz.
Artık 8 martı sadece Google arama çubuğuna “8 Mart Dünya Kadınlar Günü Sözleri” aratıp sosyal medya da paylaşmak olarak görmeyin. Onların haklarını görmezden gelmeyin. Kanatsız kuş olmayalım.
Kaynakça;
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya_Kad%C4%B1nlar_G%C3%BCn%C3%BC
